Kurumsal Başvuru Formu
Tahsilatın kolay ve temassız yolu PayALL’un avantajlı dünyasıyla tanışmak için hemen başvuru yapın!
2019 Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan Koronavirüs, kısa bir süre içerisinde dünyanın dört bir yanına yayıldı. Uzmanların “evde kalın” çağrısı ile karantina günleri başlamış oldu. Durum böyle olunca büyük bir çoğunluğumuz ihtiyaçlarını internet üzerinden gidermeye başladı. Bu da e-Ticaret’te büyük bir hareketlilik yaşanmasına yol açtı. e-Ticaret firmaları ise bu hareketlilikle ilgili sürece adapte olmak için aksiyon almaya başladı çünkü bu hareketliliği yönetmek operasyonel süreçlerin yönetimi ile beraber marka iletişimini iyi yönetmeyi de gerektiriyor.
Salgın Sürecinde Etkili Bir İletişim İçin Ne Gibi Stratejiler Uygulanmalı?
Markalar Bu Süreçte Ne Gibi Stratejiler Uyguladı?
Özellikle salgın gibi olağandışı durumlarda etkili bir iletişim için sektörde diğer markaların neler yaptığına bakmak, hem yol haritası belirlemede hem de ilham alma konusunda faydalı olacaktır. Bu kapsamda sadece e-Ticaret firmalarının değil, dünya markalarının da stratejilerini incelemek işe yarayacaktır.
Peki tüketicilerin ihtiyaçları, tutumları ve davranışları nasıl şekillendi?
Karantina sürecinde online dünyada hepimizin normalden daha fazla vakit geçirdiğimiz bir gerçek. Bunun yanı sıra pandemi öncesinde belki de alışkanlığımız olmayan birçok şey, şu anda alışkanlığımız haline geldi. Hem alışkanlıklarımızda, hem de duygu ve düşüncelerimizdeki bu değişim tüketim alışkanlıklarımızın değişmesinde elbette büyük rol oynuyor. Karantina sürecinde hepimiz aslında bir “hayatta kalma” savaşı veriyoruz çünkü beyinlerimiz doğamız gereği hayatta kalmak için çözümler üretmeye veya adapte olmaya programlanmış. Dolayısıyla sokağa çıkma yasaklarının hemen öncesinde hayatta kalmak için “stok” yapmaya çalışmamız da temelde bununla ilgili. Bunu hem temel gıda maddeleri hem de maske, dezenfektan gibi sağlık ürünleri için düşünebiliriz. Dolayısıyla son dönemde insanların bir kargaşa içerisinde öncelikli olarak bu ürünleri satın alması oldukça normal.
Sosyal mesafenin de fazlasıyla vurgulandığı bu salgın sürecinde, elbette ki temel ihtiyaçlarımızı gidermek ve “stok”larımızı hazırlamak için ağırlıklı olarak online alışverişi tercih ediyoruz çünkü bu sayede teması ortadan kaldırarak, sosyal mesafeyi ve hijyeni korumuş oluyoruz. Bu nedenle karantina döneminde belki de temel ihtiyaçları için online alışverişi daha önce hiç deneyimlememiş kişiler bile tercih etti. Tüketim alışkanlıklarımız bu yöne evrilmişken, “temassız ödeme” seçeneği de öne çıkmış oldu. Hem tüketici hem de işletme sahipleri için uzaktan ödeme almak oldukça popüler hale geldi. Öyle ki; Bankalararası Kart Merkezi’nin (BKM) açıklamalarına göre, Mart ayının ilk 11 gününde temassız ödemelerde bir önceki yılın aynı dönemine göre %23’lük bir artış gözlendi. Dolayısıyla finansal teknolojilerin salgın sürecinde hijyen kurallarını destekler nitelikte olması, uzaktan ödeme yapmayı ve ödeme almayı yaygınlaştırdı. Özetle; evden çıkma riskini göze alamayan herkes için uzaktan ödeme yapmak bir gereklilik haline geldi. Tüketicinin davranışı bu şekilde değişirken, ölçek büyüklüğü fark etmeksizin işletme sahipleri de uzaktan ödeme almanın yollarını araştırmaya başladı.
Sosyal mesafeyi korumak için “Ertesi Gün Hesapta” ile Uzaktan Ödeme Alabilirsiniz!
Müşterilerinizin temassız ödeme yapma yönünde değişen davranışlarına cevap verebilmek için Ertesi Gün Hesapta ile uzaktan ödeme alabilirsiniz. Bu sayede mevcut müşterilerinizi kaybetmeden, hijyen kurallarına uyarak, düşük komisyonlarla tahsilatlarınızı ertesi gün hesabınıza yansıyacak şekilde tamamlayabilirsiniz. Detaylı bilgi için başvuru formumuzu doldurarak bilgilerinizi bırakın, sizi arayalım!